İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve İl Kültür Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenledikleri İstanbul’un Fethinin 561. Yıldönümü Programı’na Kalem Vakfı Okulları damgasını vurdu. İstanbul’un değişik okullarından isimleri Fatih, Sultan veya Mehmet olan 561 öğrenci programa iştirak etti. Kalem Vakfı Öğrencileri Fatih B. Baştürk, H. Sultan Kütük, Mehmet Â. Salman okudukları şiirleri ve duruşları ile fetih ruhunu anlattılar. Kalem Vakfı Okulları Kurucu Eğitim Danışmanı Doç. Dr. Osman Sezgin, isimleri Fatih, Sultan ve Mehmet olan lise öğrencilerine duygu yüklü bir konuşma yaptı. Sık sık alkışlarla kesilen konuşmadan bazı bölümler aktaralım ve fetih ruhuna kelimelerle bir kez daha hissetmeye çalışalım:
İstikbâlimiz olan, geleceğimiz olan, istiklâlimiz olan kıymetli gençler! Siz gençler Fâtihler, Sultanlar ve Mehmetler!.. Ebedîleşmek üzere buraya geldiniz. Sizin anneniz ve babanız size ebedîleşsin diye bu isimleri verdi. Sizler ebedîleşen o ecdâdınıza yakışan şekilde hamleleri yapmak üzere bu salonu doldurdunuz… İlhamımızı, hedef, amaç ve idealimizi tarihimizden alacaksak, tarih ne demektir, bunu çok iyi bilmek gerekir. Hayatımızın hiçbir bölümünü atamazsanız, te’sirini üzerinizden kaldıramazsınız, tarih de milletlerin hayatında böyledir. Tarih, insanların hafızası gibidir. Nasıl ki hafızasını kaybeden insan, hukuk önünde ve diğer insanların yanında sorumlu olmazsa, tarih şuurunu kaybetmiş milletler de diğer milletler yanında itibâr görmez. Tarih de milletin hafızası olduğuna göre kuvvet ve zaaf kaynağımızdır.
Fatihler, Sultanlar ve Mehmetler… Tarihinden aldığı bu ilhama, hedefini ve amacını, inancıyla bütünleştirdiği zaman, kendisini istikbâlde edebîleştirecek bir yola girecektir. Yedi yaşından itibaren ideallerini, amaçlarını, hedeflerini doğru tesbit edenlere istediği verilecektir. Eğitim, günü kurtarmak değildir. Eğitim, vizelere, finallere ve yazılılara hazırlanmak değildir. Eğitim, gelecekte varlığını ebedîleştirmek için atılan adım demektir. Fatihler, Sultanlar, Mehmetler, hocanıza Fatih Sultan Mehmet Han’ın inandığı gibi inanırsanız; onlar da Akşemseddin olur, sizi istikbâle taşırlar.
Fâtih Sultan Mehmet, idealistti, inançlıydı, adaletliydi bunlarla beraber san’atkârdı. İstanbul’un imarı ile bizzat ilgilenmişti. İtalyan ressam Bellini, Fâtih Sultan Mehmet’in portresini çizer. Bu portrede Fâtih’in elinde bir gül vardır. Bellini Fâtih’in portresini çizer ve ardından şöyle söyler: Eğer bizim Fâtih gibi bir devlet adamımız olsaydı, elinde gül koklayarak portresini yapmazdık, ayağının altına dünya haritasını verir, eline de kılıcı verirdik.
Mademki tarih bir sosyal hafızaysa Yavuz’la başlayıp, Sultan Murad’la, Fâtih’le, Kınalı Hasan’la, Nene Hatun’la devam ettirip getirdiğimiz ruhla, Soma’daki ruhun arasında bir kopukluk var mı? İşte siz bu asil ruhun evlâtlarısınız… Dünkü şartlardan daha zor şartlarda yaşıyorsunuz, sosyal medya ve küreselleşme sizi pençelerinin arasına almış yok etmeye çalışıyor. Şartlarınız ne kadar ağırsa bilin ki başarınız o kadar büyük olacaktır. Geleceğin Fâtihlerini, Sultanlarını, Mehmetlerini, edebîleşenlerini, gönüller fethedip, gönüllere yerleşenlerini, sevgiyle selamlıyorum…